sponsor bağlantılar


KEFİR NEDİR VE NASIL MAYALANIR?

Kefir çok eski yıllardan beri Kafkasya’da bugün ise tüm dünyada Kefir mayası yardımıyla yapılan sütün mayalandırılmasıyla elde edilen köpüklü,koyu kıvamlı (yoğurt kıvamında) hafif ekşimsi bir süt ürünü içeceğidir
Kefir Tanesi; fındık yada buğday büyüklüğünde,renkleri beyaz, beyaz-sarı arasında küçük karnabahar veya patlamış mısır görünümündedir.Boyutları 0,5-3 cm arasında değişir..


Kefirin en önemli özelliği bağışıklık sistemini kuvvetlendirip hastalıklara karşı direnç sağlaması ve mide,bağırsak sistemini düzenlemesi.
Kefir yapımında dikkat edilmesi gereken en önemli özellik kesinlikle metalle temas etmemesi.Cam,tahta veya plastik kaplar kullanmak gerekiyor,plastik kaşık,tahta kaşık,plastik süzgeç..gibi..

KEFİRİN YAPIMI
İlk önce mayalama işlemini yapıcağımız sütü ocakta kaynatalım,kaynadıktan sonra sütü ılımaya bırakalım,ılınınca sütün mayalamaya hazır olup olmadığını anlamak için serçe parmağınızı süte batırıp sıcaklıkla soğukluğun hissedilmediği bi ayarda olması gerekir,süt yeterince ılınınca kefirinizi plastik bir süzgeçte musluğun altında yıkayın süzün (1 kg süte 2 yemek kaşığı kefir mayası yeterlidir) ve daha sonra cam veya plastik kavanozun içerisine kefir mayası konur ve üzerine oda ısısında beklemiş olan süt dökülür,kavanozun ağzı çok sıkı olmayacak şekilde kapatılır ve etrafı bir havlu yada bezle sarılır,süt normal olarak 18-24 saat sonra pıhtılaşır,maya miktarı düşük ve ortam soğuk ise pıhtılaşma gecikir.
Kefirin mayalandığını kavanoza baktığınızda görüntü sanki kesilmiş peynir gibi kesik kesik çizgilerden oluşuyorsa mayalanma başarıyla gerçekleşmiş demektir
Bekleme süresi dolunca kavanozu 5 sn kadar çalkalayarak başka bir kavanozun ağzına süzgeç konarak kefir süzülür (süzgeç kesinlikle plastik olmalıdır) süzgeçin üzerinde kefir taneleri kalıcaktır,taneleri mutlaka suyun altında yıkayın ve küçük kapaklı bir kavanoza konarak üzerini kapatıcak kadar su doldurulmalı ve buzdolabında saklanmalıdır ve elde ettiğiniz kefiri en fazla 2-3 günde tüketmelisiniz..

Neden kefir tüketmeliyiz?
Kullanımı ve hazmı çok kolay olan kefir;
*Kefir tümör oluşumunu engellemekte ya da var olanın ilerlemesini azaltmaktadır.
*Bağırsaklardaki maddelerin küreselleşmesini önler
*Bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden mikrobik enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırır.
*Astım ve alerjiye karşı direnç oluşturur.
*Büyümeye güçlü destek sağlar.
*İhtiyaç duyulan enerji için mükemmel destek verir.
*Beyin hücrelerini aktif hale getirir ve beyinsel dinamizmi arttırır.
*Obeziteye ve aşırı zayıflamaya karşı frenleyicidir.
*Bağırsak florasını düzenler eder.
*Cilt güzelliğine ve parlaklığına olumlu etkileri vardır.
*Saçları güçlendirir.
*Gençlik döneminin etkin, enerjik ve aktif bir dönem olması için unutulmaz bir partnerdir.
*Gençlik ve dinçlik duygusunun sürekli olmasını sağlar.
*Yorgunluk ve strese karşı koruyucu bir kalkan görevi görür.
*Cinsel fonksiyonların devamlı olmasında aktiflik kazandırır.
*Kanı temizler, kolesterolü dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür
*Damar sertliğini ve kalp krizi riskini önler.
*Uykusuzluğu gidericidir. Spor yapan kişiler için enerji deposudur.
*Sindirimi kolaylaştırır.
*Kemoterapi tedavisi sırasında vücudun güçlü kalmasını ve beslenmenin devamlı olmasını sağlar.
*Selülitlere karşı etkilidir.
*Bir çok hastalığın oluşumunu ilk başlangıçtan itibaren hemen önler.
*Alkol alanlar bakımından kaybolan vitaminlerin geri kazanılmasında tam bir takviye sağlar.
*Saç dökülmelerini azaltır.
*Doğum kontrol hapı ve idrar söktürücü ilaç kullananlara yardımcıdır
*Antibiyotik ilaçlar vücuttaki tüm vitaminleri ve bakterileri öldürdüğü için; doğal savunma ve savaş ordularını kurarak doğal antibiyotik görevi yapar.
*Antioksidan özellikleriye hücre yenilenmesine katkıda bulunur.
*Menopoz dönemindeki riskleri azaltır
*Aşırı yıpranmayı ve yaşlanmayı yavaşlatır.
*Damar sertliğini önler
*Uzun ve sağlıklı bir ömür trendine yönelik metabolizmanın mimarıdır. Kemiklerin ve kasların kuvvetli kalmasına destek sağlar.
*Oestropoz ve Alzheimer hastalığına karşı direnç oluşturur.
*Başta Prostat ve bağırsak kanseri olmak üzere bir çok kanseri önleyici etkisi olduğu bilinmektedir.
*Bellek zayıflığını ve dikkat azalmasını engeller.
*Kronik güçsüzlüğe karşı kuvveti arttırır.
*Görme zayıflığını ve katarakt oluşumunu önler.
*Serbest radikallerin, ağır metallerin ve zehirli gazların vücuttaki olumsuz etkilerini azaltır.
*Kronik depresyona karşı olumlu iyileştirmeler gerçekleştirir.
*Genç yaşlanmayı sistemize eder.
*Mutlu bir yaşlılık dönemi için vazgeçilmez doğal bir dosttur.
*Beyine enerji verir ve zihinsel gelişimi sağlar
*Kansere karşı koruyucu ve kanseri geciktirici etkisi vardır
*Yüksek tansiyonu giderir
*Kolesterolü düşürür
*Damar sertliğini giderir
*Kemik erimesini önler
*Bronşit ve astım nöbetlerini azaltır
*Kansızlığı ve kan bozukluğunu giderir
*Mikrobik enfeksiyonlara karşı direnci arttırır
*Egzama ve alerjilerde faydalıdır
*İdrar yolu iltihaplarını tedavi eder
*İdrarı sulandırır
*Karaciğer bozukluğunu tedavi eder
*Mide ve bağırsak salgılarını arttırıp hazmı kolaylaştırır
*Bağırsak hareketlerini hızlandırır
*Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular

Sponsor bağlantılar